İnsanlık, bir çok çay tiryakisinin, dünyanın en güzel içeceklerinden
birini, boz renkli, tadı bozuk ve zevksiz bir sıvıya çevirdiği için
nefret ettiği bu buluşu, tamamen bir yanlış anlamaya borçlu.
Times gazetesinin haberine göre, bir çok icat gibi poşet çay da kazara
ortaya çıkmış. Nasıl mı? İşte Times’ın satırlarından poşet çayın öyküsü.
EŞANTİYONLARDAN KISAYIM DERKEN
Bundan yüz yıl önce, New Yorklu kahve tüccarı Thomas Sullivan çay
ticaretine girişmiş. Ama işler pek iyi olmadığından biraz tasarruf
yapayım diye düşünmüş ve çayını tanıtmak için muhtemel alıcılara
yolladığı eşantiyonlardan kısmaya karar vermiş.
YANLIŞ ANLAŞILMIŞ
Çayı, eski usul bol bulamaç, torbalara doldurup yollamak yerine küçük
miktarlarda, minik ipek poşetlere koyarak yollamaya başlamış. Ama
alıcılar Sullivan’ın eli sıkılığını yanlış anlamış. Poşetleri kesip
içindeki çayı demliğe koymaları gerekirken, poşeti olduğu gibi demliğe
atıvermişler.
Sullivan’ın icadı ABD’de kısa zamanda tutulmuş. Çay tiryakileri
kitleler halinde poşet çaya dönmüş. Ve ipek poşet de 1930’da yerini
kağıda bırakmış.
Fakat, poşet çayın, ABD’den İngiltere’ye gelişi tam 50 yıl gecikmeli.
Çünkü İngiliz çay tiryakileri bu ABD icadına uzun süre kuşkuyla
yaklaşmışlar. Yine de bugün İngiltere’de poşet çaysız bir yaşam
düşünmek çok zor. Çünkü ülkede bir günde içilen 130 milyon fincan çayın
yüzde 96’sı poşet...
birini, boz renkli, tadı bozuk ve zevksiz bir sıvıya çevirdiği için
nefret ettiği bu buluşu, tamamen bir yanlış anlamaya borçlu.
Times gazetesinin haberine göre, bir çok icat gibi poşet çay da kazara
ortaya çıkmış. Nasıl mı? İşte Times’ın satırlarından poşet çayın öyküsü.
EŞANTİYONLARDAN KISAYIM DERKEN
Bundan yüz yıl önce, New Yorklu kahve tüccarı Thomas Sullivan çay
ticaretine girişmiş. Ama işler pek iyi olmadığından biraz tasarruf
yapayım diye düşünmüş ve çayını tanıtmak için muhtemel alıcılara
yolladığı eşantiyonlardan kısmaya karar vermiş.
YANLIŞ ANLAŞILMIŞ
Çayı, eski usul bol bulamaç, torbalara doldurup yollamak yerine küçük
miktarlarda, minik ipek poşetlere koyarak yollamaya başlamış. Ama
alıcılar Sullivan’ın eli sıkılığını yanlış anlamış. Poşetleri kesip
içindeki çayı demliğe koymaları gerekirken, poşeti olduğu gibi demliğe
atıvermişler.
Sullivan’ın icadı ABD’de kısa zamanda tutulmuş. Çay tiryakileri
kitleler halinde poşet çaya dönmüş. Ve ipek poşet de 1930’da yerini
kağıda bırakmış.
Fakat, poşet çayın, ABD’den İngiltere’ye gelişi tam 50 yıl gecikmeli.
Çünkü İngiliz çay tiryakileri bu ABD icadına uzun süre kuşkuyla
yaklaşmışlar. Yine de bugün İngiltere’de poşet çaysız bir yaşam
düşünmek çok zor. Çünkü ülkede bir günde içilen 130 milyon fincan çayın
yüzde 96’sı poşet...