Bilim dünyası yıllarca esnemenin fizyolojik olarak işlevselliğini sorguladı. Sürece göz attığımızda ilk araştırmaların karbondioksiti atarak bedenimize daha fazla oksijen almamız için esnediğimizi varsaydıklarına şahit oluyoruz. Bu varsayımlara göre canımız sıkıldığında daha yavaş nefes almaya başlıyoruz. Nefesimiz yavaşladıkça da, ciğerlerimize daha az hava gidiyor. Kanımızdaki karbondioksit miktarı artık belli bir seviyeye ulaştığında beynimize bir mesaj gidiyor ve esniyoruz.
Türümüzdeki bir takım davranışları diğer bireyleri taklit ederek bu sinir hücreleri yardımıyla kazandığımıza inanılıyor. Dolayısıyla biri esnediğinde ayna nöronlar etkinleşiyor ve biz de bu davranışı bir çeşit dürtüyle taklit ediyoruz.
Türümüzdeki bir takım davranışları diğer bireyleri taklit ederek bu sinir hücreleri yardımıyla kazandığımıza inanılıyor. Dolayısıyla biri esnediğinde ayna nöronlar etkinleşiyor ve biz de bu davranışı bir çeşit dürtüyle taklit ediyoruz.